22 Nisan 2012

DOĞANIN BANA YAPTIKLARINA BAKIN

Buyuk sehir insani nasil da icine hapsediyor. Ruhunu rehin aliyor sanki. Evet yapacak bir cok alternatif olmasi insana bir rahatlik veriyor tabii. Canı sıkılan bir çok şey yapabilir. Hiç bir şey yapmasa da yapmak istediğinde yüzlerce seçenek sunar büyük şehir insana...Kaçımız bu alternatiflerin kaçta kacını yapabiliyoruz? Yapamasak da istedigimizde onlar yani alternatifler hazirlar diye avutuyoruz kendimizi...
Bu haftasonu Sapanca-Kirkpinar'daki evime geldim. Ayri bir dunya sanki.
Hic bir sey dinamik ve hizli degil. İnsanlar cok daha sakin ve yavaslar. Ben de haliyle onlara ve o guzelim dogaya uyum sagliyorum hemen. Hemen uyum sagliyorum cunku tek istegim bu. Ruhumu daha ozgur, beynimi daha sakin birakabilmek... Buraya gelmesem belki hala o çarkin bir parcasi olarak dinamik ve hizli bir haftasonu geciriyor olacaktim. Mutlu ve huzurlu oldugumu var sayacaktim.
Su anda bu yazimi göl kenarinda, hatta gölün üzerine kurulmus setin üzerinde balik keyfim arasinda İphoneumdan yaziyorum. Kirmizi kulakliklarim kulagimda eski coook eski parcalar dinliyorum.Garson bekledigim biri olup olmadigini soruyor, "Hayir diyorum sadece ben varim"Bazi mekanlar yalniz gitmisseniz cok keyiflidir. Ruhunuza ilac gibi gelir,kendinize dönmenize vesile olur.
Şu anda kirmizi kulakligimdan gelen ses Timur Selcuk'tan ve diyor ki
"Beni kör kuyularda merdivensiz biraktin"
"Denizler ortasinda bak yelkensiz biraktin"........
Buna bir son verip, biraz da jazz dinlemeliyim yoksa toparlayamayacagim. Yoğunlaşma tavan yapti nitekim:)
Neyse, size önerim, mutlaka en azindan haftasonu yaşadiğiniz şehri terkedin. Ne kadar terkederseniz, o kadar kendinizi bulursunuz. Minik bir öneri. Her birinize kucak dolusu sevgiler...